Belgrad, MÖ 7000'e kadar giden bir tarihe sahiptir. MÖ 6. binyıldaki Vinča kültürünün izlerine ilk olarak Belgrad'da rastlanmıştır. Traklar ve Daçyalılar Roma'nın bölgeyi fethine kadar bölgeyi yönetmiş, adı 1. yüzyılda Romalılarca Singidunum yapılmış, 2. yüzyılın ortalarında kent Roma otoritelerince municipium ilan edilmiş ve yüzyılın sonunda tam teşekküllü bir koloniye (en yüksek düzeyde Roma şehri) evrilmiştir. Kent daha sonraki dönemlerde Habsburgların Macarların ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ellerine geçmiş, 1830'dan itibaren bağımsız Sırp devletleri tarafından yönetilmiştir. Kent günümüzde Sırbistan'ın başkentidir.
Zemun'da bulunan yontma taş aletler Belgrad civarının eski taş ve orta taş çağlarında avcı ve toplayıcı topluluklara ev sahipliği yaptığını göstermiştir. Bu aletlerin bir bölümü modern insanlardansa Neandertallerle özdeşleşen Mousterienlerdir. Bölgede ayrıca 50.000 ile 20.000 yıl öncesine tarihlenen Aurignacien ve Gravettien aletler bulunmuştur.1
Tarımla uğraşan toplulukların bölgeye ilk yerleşimi MÖ 6200 ile 5200 yılları arasında Neolitik Starčevo kültürü ile olmuştur.2 Belgrad ve civarında kültüre ait birçok kazı alanı vardır, bunlar arasında kültürün adını taşıyan Starčevo da vardır. Starčevo kültürü MÖ 5500-4500 yılları arasında yerini adını yine bölgedeki Vinča-Belo Brdo'dan alan daha gelişmiş bir tarım kültürü olan ve Starčevo kültürünün etkisiyle ortaya çıkan Vinča kültürüne bırakmıştır. Vinča kültürü birçoğu tarihöncesi Avrupa'nın en büyüklerinden olan kurdukları büyük yerleşimlerle tanınır.3 Vinča Leydisi adlı insan biçimli buluntu, Avrupa'nın ilk işlenmiş bakır objesi olarak bilinir.456 Bazı bilginlere göre tarihöncesi Vinča işaretleri alfabenin bilinen ilk formudur.7
Tarihöncesi Balkanlardaki Traklar ve Daçyalılar Roma'nın bölgeyi fethine kadar bölgeyi yönetmişlerdir.8 Trako-Daçyalı Singi kabilesinin ikamet ettiği bölge, 279 yılındaki Kelt istilasında Scordisci tarafından ele geçirilmiş ve "Singidūn" (dūn, kale) olarak adlandırılmıştır.9 34-33 yılları arasında Silanus tarafından yönetilen Roma ordusu kente gelmiştir. Kentin adı 1. yüzyılda Romalılarca Singidunum yapılmış, 2. yüzyılın ortalarında kent Roma otoritelerince municipium ilan edilmiş ve yüzyılın sonunda tam teşekküllü bir koloniye (en yüksek düzeyde Roma şehri) evrilmiştir.10 İlk hristiyan Roma İmparatoru olan Büyük Konstantin olarak da bilinen I. Konstantin'in modern Sırbistan'da bir bölgede doğmuş olmasıyla birlikte11 Hristiyanlığı dirilten Roma İmparatoru Flavius Iovianus da Singidunum'da doğmuştur.12 Jovian selefi Julianus dönemindeki geleneksel Roma dininin yükselişine son vererek Hristiyanlığı Roma İmparatorluğunun resmi dini olarak tekrar ilan etmiştir. 395 yılında bölge Doğu Roma İmparatorluğu hakimiyetine geçmiştir.13 Singidunum'dan sonra Sava kıyısında bir Kelt şehri olan Taurunum (Zemun) bulunuyordu ve Roma ve Bizans zamanından beri "ikiz kardeş" olarak anılan kentler bir köprüyle birbirine bağlandı.14
442 yılında Hun İmparatoru Atilla tarafından tahrip edilen kent,.15 471 yılında Yunanistan'a doğru ilerleyen Büyük Teoderik tarafından alınır.16 Ostrogotlar'ın İtalya'ya gitmek için bölgeden ayrılmasıyla kent Gepidler tarafından alınır ve 539 yılında tekrar Bizans hakimiyetine geçer.17 577 yılında 100.000 kadar Slav Trakya, ve İlirya'ya akın etmiş, kentleri yağmalamış ve kentlerin bir bölümüne yerleşmiştir.18 Kent 582 yılında Avar hükümdarı I. Bayan tarafından ele geçirilmiştir.19 Bizans kaynağı De Administrando Imperioya göre Beyaz Sırplar ana yurtlarına dönerken Belgrad'da durmuş, strategostan toprak talep etmiş, Adriyatik'e uzanan batıda toprak edinmiş ve İmparator Herakleios'a (610-641) bağımlı olmak kaydıyla bölgeyi yönetmişlerdir.20 Avarlar 9. yüzyılda Franklar tarafından yıkılınca, Taurunum Frank ülkesine katılıp Malevilla adını alırken, Singidunum Bizans egemenliğine geri dönmüştür.21 878 yılında şehir ilk kez Birinci Bulgar Krallığı tarafından Beligrad olarak anılmıştır. 4 yüzyıl boyunca şehir Bizans İmparatorluğu, Macaristan Krallığı ve Birinci Bulgar Krallığı arasında savaşlara sahne olmuştur.22 II. Basileios (976-1025) şehirde bir garnizon kurmuştur.23 Birinci ve İkinci Haçlı seferinde orduların konakladığı kent;24 Üçüncü Haçlı seferinde Frederick Barbarossa ve 190.000 haçlı askeri Belgrad'ı harap olmuş gördüler.25
Stephen Dragutin (1276-1282), kayınpederi Macar Kralı V. István aracılığıyla kenti 1284'te boyundurluğu altına almış ve Syrmia Krallığı'nın başkenti yapmıştır. Dragutin tarihte Belgrad'ı yöneten ilk Sırp kralı olarak bilinir.26 1371'deki Çirmen Muharebesi'ni takiben 1389'da yapılan I. Kosova Muharebesi'yle birlikte Sırp İmparatorluğu, güney topraklarını fetheden Osmanlı İmparatorluğu karşısında parçalanmaya başlamıştır.2728 Buna karşın başkenti Belgrad olan Sırp Despotluğu yönetimindeki kuzey toprakları direnmeye devam etmiş, kent ünlü Sırp prensi Lazar Hrebeljanović'in oğlu despot Stefan Lazarević zamanında bir gelişme kaydetmiştir. Lazarević, surları ve sadece despota ait kulesi olan bir kale inşa ettirmiş ve şehrin antik surlarını onartarak Osmanlılara neredeyse 70 yıl boyunca karşı koyabilmiştir. Onun zamanında şehir Osmanlı hakimiyetinden kaçan sayıları 40-50.000 olduğu düşünülen birçok Balkan kökenli insana sığınak olmuştur.29
1427'de Stefan'ın halefi Đurađ Branković Belgrad'ı Macarlar'a vermek zorunda kaldı ve Smederevo yeni başkent yapıldı. Hükmü süresince Osmanlı İmparatorluğu, Sırp Despotluğunun çoğu bölgesine hakim oldu ve Belgrad başarısızlıkla sonuçlanan ilk Osmanlı kuşatmasına 1440'ta ve ikincisine 1456'da sahne oldu.3031 Osmanlı'nın Orta Avrupa'ya ilerlemesine engel teşkil eden Belgrad 1456'da 100.000 Osmanlı askeri tarafından kuşatılmış32 Hristiyan komutan János Hunyadi komutasındaki ordular, şehri II. Mehmet'ten başarıyla savunmuştur.33 Bu savaş birçokları tarafından "Hristiyanlığın kaderinin kararı"nı vermiş;34 Papa III. Callixtus tarafından zafer anısına Hristiyan dünyası boyunca öğle çanı çalınmasını emredilmiştir.3536
Kentin Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman ve 250.000 askeri tarafından fethedilmesi 28 Ağustos 1521'den önce olmadı (son kuşatmadan 7 onyıl sonra), şehir bu vesileyle yerle bir oldu ve neredeyse bütün Ortodoks Hristiyan nüfus İstanbul'a bugün Belgrad ormanları olarak bilinen bölgeye37 gönderildi.38 Belgrad bu dönemde Osmanlı Avrupası'nda İstanbul ile birlikte 100.000 nüfusu aşan 2 şehirden biriydi ve bir sancak haline getirildi.39 Türk hakimiyetiyle birlikte Osmanlı mimarisi bölgede ilk eserlerini vermeye başladı, birçok cami inşa edildi ve şehirdeki oryantal etki güçlendi.40 1594'te Banat İsyanı Türkler tarafından bastırıldı. Sadrazam Koca Sinan Paşa Vračar Yaylasındaki Aziz Sava'nın kalıntılarının ateşe verilmesini emretti ve 20. yüzyılda Aziz Sava Katedrali bunu anmak için inşa edildi.41
Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu prensleri II. Maximilian, Savoy Prensi Eugen42 ve mareşal Baron Ernst Gideon von Laudon önderliğinde Habsburg Monarşisi tarafından 1688-1690, 1717-1739, 1789-1791 yılları arasında 3 kez işgal edilen Belgrad her seferinde yerle bir edilerek Osmanlılar tarafından hızlıca geri alındı.43 Bu dönem boyunca kent 2 büyük göç dalgasından etkilendi. Patrik önderliğindeki yüz binlerce Sırp, Avusturyalılar ile birlikte Habsburg İmparatorluğu sınırları içine çekilerek bugünkü Vojvodina ve Slavonya topraklarına göçtüler.44
Birinci Sırp Ayaklanması boyunca Sırp devrimciler kenti 8 Ocak 1807'den 1813'te Osmanlı İmparatorluğu'nun geri almasına kadar ellerinde tuttu.45 1815'teki İkinci Sırp Ayaklanması'ndan sonra Sırbistan 1830'da Bâb-ı Âli tarafından yarı bağımsız olarak tanındı.46 1841'de Prens III. Mihailo Obrenović, başkenti Kragujevac'tan Belgrad'a taşıdı.4748
10 Haziran 1868'de Prens Mihailo, Belgrad'ın dışındaki Košutnjak parkında eşi Katarina ve annesi Prenses Anka ile yürürken suikastçılar tarafından vuruldu. Mihailo ve Anka ölürken Katarina yaralandı.49
1878'de Sırbistan Prensliğinin tam bağımsızlığına kavuşması ile birlikte ülke 1882'de Sırbistan Krallığı adını aldı ve Belgrad bir kez daha Balkanların anahtar kenti konumuna yükselerek hızla büyüdü.5051 Bununla birlikte Sırbistan koşulları bir tarım ülkesi konumunu korudu ve ülkenin ikici büyük kenti Niş'e bir demiryolu hattı döşenmesine rağmen 1900'da başkentin nüfusu sadece 70.000 kadardı52 (aynı yıl ülke nüfusu yaklaşık 1.5 milyondu). 1915'e kadar kent nüfusu 80.000'e ulaştı ve I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yönetimindeki Zemun hariç 100.000'i aştı.53
Balkanların ve Orta Avrupa'nın ilk hareketli görüntüleri Haziran 1896'da Lumiere kardeşlerden Andre Carr tarafından çekildi; ancak bu film korunamamıştır.54
Gavrilo Princip tarafından 28 Haziran 1914'te Saraybosna'da gerçekleştirilen Saraybosna Suikastı sonucu Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand'ın ölmesiyle Avusturya-Macaristan Sırbistan'a savaş ilan etmiş, bu da I. Dünya Savaşı'nın çıkmasına neden olmuştur. Savaşın çıkması sonucu Balkanlarda gerçekleşen saldırıların çoğu Belgrad çevresinde gerçekleşmiştir. 29 Haziran 1914'te Avusturya-Macaristan monitorları tarafından bombalanan Belgrad, 30 Kasım tarihinde Oskar Potiorek önderliğindeki Avusturya-Macaristan Ordusu tarafından alınmıştır. 15 Aralıkta mareşal Radomir Putnik önderliğindeki Sırbistan kuvvetleri tarafından geri alınan kent, uzun savaşlar sonucu yerle bir edilmiş ve 6-9 Ekim 1915 tarihleri arasında feldmareşal August von Mackensen önderliğinde Alman ve Avusturya-Macaristan kuvvetlerine geçmiştir. Kent özgürlüğüne ancak Fransız Louis Franchet d'Espérey ve Sırp I. Aleksandar önderliğindeki kuvvetler tarafından 5 Kasım 1918'de kavuşmuştur. Savaştan sonra Belgrad, 1929 yılında Yugoslavya Krallığı adını alacak yeni Sırp, Hırvat ve Slovenlerin Krallığı{{'}}nın başkenti oldu. Yeni krallık alt birim olarak banovinalara bölünmüşken Belgrad, Zemun ve Pančevo ile birlikte ayrı bir idari birim oluşturdu.55
Bu dönemde kent hızla gelişen kayda değer bir modernizasyona sahne oldu. Kentin nüfusu Avusturya-Macaristan'dan kazanılan Zemun'un eklenmesiyle 1931 yılında 239.000'e, 1940'ta 320.000'e yükseldi. Kent nüfusu 1921-1948 yılları arasında yıllık ortalama %4.08 artış gösterdi.56 1927 yılında ilk havaalanına kavuşan kent, 1929'da ilk radyo istasyonu ile tanıştı. Tuna'nın iki yakasını birleştiren Pančevo Köprüsü 1935 yılında açıldı.57
25 Mart 1941'de hükümet naibi Prens Pavle Yugoslavya'yı II. Dünya Savaşı'nda tarafsız tutmaya çalışırken Tripartite Paktı'nı imzalayarak Mihver Devletleri'nin yanında saf tutmuştur. Bu durum kentte protestolara neden olmuş, Hava Kuvvetleri Komutanı General Dušan Simović, II. Petar'ın yönetimi devralacak yaşa eriştiğini beyan ederek bir askerî darbe düzenlemiştir. Olaydan kısa süre sonra kent, 6 Nisan 1941'de Luftwaffe tarafından ağır bir şekilde bombalanmış, 24.000 kadar kişi ölmüştür.5859 Bunun ardından Yugoslavya, Nazi Almanyası, İtalya Krallığı, Macaristan ve Bulgaristan kuvvetleri tarafından işgal edilmiş, kent Zemun'a kadar olan doğusu dahil Nazi devleti Hırvatistan Bağımsız Devleti'ne katılmıştır. Belgrad böylelikle General Milan Nedić tarafından yönetilen "Nedić rejimi"nin merkezi olmuştur.
1941'in yazı ve sonbaharında gerilla kuvvetlerinin saldırılarına misilleme olarak Sırbistan Alman Askeri Valiliği Generali Franz Böhme komutasındaki Almanlar kent sakinlerine, özellikle Yahudi topluluğuna yönelik birçok katliam yapmıştır. Böhme, yönetimi öldürülen her Alman'a karşılık 100 Sırp ya da Yahudi öldürülmesi konusunda zorladı.60 Belgrad'daki direniş 1941 ile tutuklandığı 1943 arası Žarko Todorović önderliğinde yönetilmiştir.61
Kent, Alman ve Mihver Devletleri'nce iki kez bombalanan Rotterdam'daki gibi 16 Nisan 1944'te bu kez de Mihver Devletleri tarafından bombalandı ve yaklaşık 1000 kişi öldü. Bombalama Ortodoks Paskalyasına denk getirilmiştir.62 Kentin büyük bölümü 20 Ekim 1944'te Kızıl Ordu ve Yugoslav Partizanları'nca kurtarılana dek Alman işgalinde kalmıştır. 29 Kasım 1945'te Mareşal Josip Broz Tito Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyetinin kuruluşunu Belgrad'da ilan etmiş, ülkenin adı 7 Nisan 1963'te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti olarak değiştirilmiştir.63 Eski gizli polise göre Belgrad'da politik nedenlerle işkenceye uğrayan kişi sayısı 10.000'dir.64
Savaş sonrası dönemde Belgrad önemli bir endüstri merkezi olarak gelişen yeni Yugoslavya'nın başkenti olarak hızla büyüdü.65 1958'de Belgrad'ın ilk televizyon istasyonu yayın yapmaya başladı. 1961'deki Bağlantısızlar Hareketi konferansı Tito önderliğinde Belgrad'da yapılmıştır. 1968'de Tito'ya karşı yapılan büyük öğrenci protestoları polis ve öğrenciler arasında birçok sokak çatışmasına neden olmuştur. Mart 1972'de Belgrad Avrupa'daki sonuncu büyük çiçek salgınının merkezi olmuş ve zorunlu Mayıs ayının sonlarına doğru zorunlu karantina ve aşılama uygulamalarına gidilmiştir.66
9 Mart 1991'de Slobodan Milošević'in yönetimine karşı insanlar Vuk Drašković önderliğinde ayaklanmıştır.67 Bazı medya kuruluşlarına göre 100.000 ile 150.000 arası kişi sokaklara dökülmüştür.68 Protestolar boyunca iki kişi ölmüş, 203 kişi yaralanmış ve 108 kişi tutuklanmış, ertesi gün sokaklardaki asayişi sağlamak üzere tanklar görevlendirilmiştir.69 Kasım 1996 ile Şubat 1997 arasında yerel seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle aynı hükümete karşı protestolar düzenlenmiştir.70 Bu protestolar Yugoslavya Komünistler Ligi ya da ligden sonraki oluşum Sırbistan Sosyalist Partisi'ne hiçbir zaman üye olmamış eski Belgrad Valisi Zoran Đinđić'i başa getirdi.71
1999'da Kosova Savaşı'nı takiben ülkenin NATO kuvvetlerince bombalanması kentte büyük yıkıma neden olmuştur. Bombalanan binalar arasında birçok bakanlık, 16 teknisyenin öldüğü Sırbistan Radyo Televizyonu binası, Hotel Jugoslavija, birçok hastane, Ušće Kulesi, Avala Kulesi ve Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği de vardır.72
2000 başkanlık seçimlerini takiben kent yarım milyonun üzerinde insanın katıldığı büyük çaplı protestolara neden olmuştur. Bu protestolar Milošević'in görevinden alınmasıyla sonuçlanmıştır.7374
Belgrad tarih boyunca birçok ada sahip olmuştur. Belgrad adı Sırpçada beo ("beyaz, ışık") ve grad ("kent, kasaba") sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur.
Ad | Notlar |
---|---|
Singidūn(o)- | Keltik bir kabile olan Scordisciler tarafından adlandırılmıştır. dūn(o)- 'arzetme, muhafaza, kale' anlamına gelirken 'singi' sözcüğünün üzerine iki teori vardır. Birincisi sözcüğün Keltçe yuvarlak anlamına gelmesinden dolayı kentin anlamının "yuvarlak kale" olmasıyken ikinci teori Scodorscilerin gelmesinden önce bölgeyi işgal eden Trakyalı bir kabile olan Paleo-Balkan kökenli 'singi'lerdir.75 Başka bir teoriye göre de Keltik ad kentin adının bugünkü anlamı olan Beyaz Kale (kasaba)dır. |
Singidūnum | Romalıların kente gelmesiyle Keltik sözcüğü Romanlaştırması sonucu oluşan ad. |
Beograd, Београд | İlk kez 878 yılında Papa VIII. John tarafından Bulgar kralı Boris'e yazılan bir mektupta sözü geçirilen "beyaz kent/kale" anlamına gelen Slavik sözcük.76 |
Alba Graeca | "Alba" Latince "Beyaz" demekken "Graeca" "Yunan" anlamında iyeliktir. |
Alba Bulgarica | Kent Bulgar hakimiyeti altındayken Latince adı.77 |
Griechisch-Weißenburg | Almanca "Beyaz Yunan kenti" anlamına gelen çeviri. Günümüz Almancasında Belgrad olarak kullanılır.78 |
Castelbianco | İtalyanca "Beyaz şato" anlamına gelen çeviri. Günümüz İtalyancasında Belgrado olarak kullanılır.79 |
Nandoralba, Nándorfehérvár, Lándorfejérvár | Orta Çağ Macaristanında kent için kullanılan sözcükler. "Fehérvár" beyaz şato anlamına gelir. Günümüz Macarcasında Belgrád olarak kullanılır.80 |
Veligradh(i)on ya da Velegradha/Βελέγραδα | Kentin Bizantik adı. Günümüz Yunancasında Veligradi (Βελιγράδι) olarak kullanılır. |
Dar-ül-Cihad | Osmanlı İmparatorluğu döneminde kentin Arapça adı. |
Prinz-Eugenstadt | Kentin II. Dünya Savaşı sonrası için Nazi Almanyasınca planlanan adı. Yeni ad kenti 1717'de Türklerden alan Avusturyalı ordu komutanı Savoy Prensi Eugen'in adına ithafen belirlenmiştir.81 |
Orijinal kaynak: belgrad tarihi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
The Rome that did not fall: the survival of the East in the fifth century, p.67 ' ↩
Roy E. H. Mellor, Eastern Europe: a geography of the Comecon countries, p. 43. Google Book ↩
Procopius, De Bello Gothico, III:34, quoted in Pohl 1997, pp. 89–90 ↩
Warriors of the Steppe: a military history of Central Asia, 500 B.C. to 1700, p. 76 ↩
Bohlau, 1964, Slavistische Forschungen, Volume 6, p. 103. University of California. ↩
Celia Hawkesworth, Voices in the Shadows: Women and Verbal Art in Serbia and Bosnia, Google Books, 2000. Retrieved 16 June 2010. ↩
ISBN 86-17-09287-4: Kosta Nikolić, Nikola Žutić, Momčilo Pavlović, Zorica Špadijer: Историја за трећи разред гимназије, Belgrade, 2002, pg. 144 ↩
Zbornik dokumenata vojnoistorijskog instituta: TOM XIV, Knjiga 1 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page